Ahmet Ataç güle oynaya kazanıyor, peki nasıl?

Sezai Şen yazdı...

Yerel seçimlere bir haftadan az bir zaman kala, Eskişehir'de CHP'nin kesin olarak kazandığı farz edilen tek bir belediye başkanlığı var; Tepebaşı Belediye Başkanlığı.

Belediye Başkanı olmadan önce, oldukça uzun yıllar diş hekimliği ve Diş Hekimleri Odası Başkanlığı yapan Ahmet Ataç, siyasi hayatına 1994 yılında SHP'den Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak başladı. 1999 yerel seçimlerinde DSP'den Tepebaşı Belediye Başkanı seçildi. Bir sonraki seçimlerde şansı yaver gitmedi ve seçimi AK Parti adayı Tacettin Sarıoğlu'na karşı kaybetti. Ancak 2009'da Tepebaşı Belediye Başkanlığını tekrar kazandı ve o günden bu yana gerçekleşen yerel seçimleri hep farklı bir şekilde kazandı.

Bugün artık Ahmet Ataç'ın Tepebaşı Belediye Başkanlığını bir kez daha kazanıp kazanmayacağı tartışılmıyor bile. Bu durum hem CHP hem de karşı blok olan Cumhur İttifakı tarafından kabullenilmiş durumda. Ahmet Ataç ve ekibinde de henüz sandıklar açılmadan seçimi kazanmış olmanın rahatlığı var!

Peki nasıl oluyor da Ahmet Ataç, bu kadar rahat seçim kazanıyor, Odunpazarı'na nazaran daha muhafazakar Tepebaşı'nda?

Elbette belediye başkanı olarak Ahmet Ataç'ın da eksikleri, yanlışları vardır. Ancak bugüne kadar seçimleri aralıksız kazanan ve bu seçimde de rakibinin oldukça önünde yarışı bitirecek gibi gözüken Ahmet Ataç'ın doğru yaptığı öyle bir şey var ki, işte o doğru olan var olarak gözüken tüm yanlışları ortadan kaldırıyor.

Ahmet Ataç'ın 2004-2009 yılları arasında, yani Tepebaşı Belediye Başkanlığını kaybettiği dönemde ne yaptığı önemlidir. Zira Ataç'ın 2009'dan beri farklı bir şekilde kazanmasının temelinde bize göre o tarihlerde yaptıklarının büyük önemi bulunmaktadır. Peki o tarihlerde neler yapmış?

Ahmet Ataç'ın seçimi kaybettikten sonraki süreçte kaderine küsmediği, kapı kapı tüm Tepebaşı'nı gezdiği söylenir. Nihayetinde oturduğumuz mahalledeki kimi kişilerle yaptığımız görüşmelerde bile "Bu doğru, çünkü Ahmet Ataç bizim evimize bile en az iki defa geldi, oturdu sohbet etti, çayımızı-çorbamızı içti!" benzeri ifadeleri çok duyduk.

Evet, Ahmet Ataç seçimi güler yüzüyle, sıcak ilgisiyle kazanıyor. Ancak bunu şu an yapmış olsaydı elbette yeterli olamazdı. Geçmişte başlayan ve bugün de halen devam eden bir gayretin ürünüdür Ahmet Ataç'ın bugün açık ara seçimi henüz sandıklar kurulmadan kazanması.

Eğer 2004 seçimlerini kaybettiğinde "Buraya kadarmış!" deyip bırakmış olsaydı daha sonra gerçekten de hiçbir seçimi kazanamayacak ve kaybedecek bir aday haline gelebilirdi. Onun yerine kendisine oy vermeyen Tepebaşı halkını tek tek evlerinde, iş yerlerinde ziyaret etmesi, onların gönüllerini alması Ataç'ın daha sonraki zaferlerinin ana malzemesi olmuştur, halen de öyledir. Belediye olarak Tepebaşı'nın eksikleri-gedikleri çok olabilir ancak belediye başkanı olarak Ahmet Ataç'ın her kesim tarafından sevilmesi ve kendisine hemen her kesim tarafından oy verilmesi farklı yönlerden irdelenmesi, üzerinde durulması gereken önemli bir husustur.

Ahmet Ataç'ın 2004-2009 yılları arasında, belediye başkanı değilken Tepebaşı halkı ile kurduğu diyalogu bir başka başkan adayı Eskişehir'de kurabilmiş değildir. Zaten o diyalogu kurup koruyan her kim olursa olsun seçim kazanmak gibi bir sıkıntı hiç yaşamadı, yaşamaz. Ahmet Ataç'ın rakipleri işte bu yüzden erkenden havlu atarlar; zira Ataç'a karşı Tepebaşı'nda seçim kazanmanın mümkün olamadığını hemen anlarlar. Gittikleri her kapıda kendilerine Ataç'tan sitayişle söz edildiğine şahit olurlar.

İşin aslına bakıldığında Ahmet Ataç elbette belediye kanalı ile gerçekleştirdiği özgün çalışmaları nedeniyle örnek gösterilmiştir ancak esas olarak siyaseten bu kadar sevilmeyi başarması en önemli örnek özelliğidir ve üzerinde çalışılması gereken bir konudur.

AK Parti, daha genel anlamda Cumhur İttifakı Ataç'a karşı Tepebaşı'nda seçim kazanamıyorsa bunun çok büyük bölümü Ataç'ın geçmişten bugüne kadar ilçe halkı ile kurduğu diyalogdan, küçük bir kısmı da Cumhur İttifakı-AK Parti kanadının doğru adayı seçme ve uygun bir zaman ona çalışma fırsatı sunamamasındandır. AK Parti-Cumhur İttifakı bir yerde seçimi kaybetmeyi en baştan kabulleniyorsa bu karşıdaki rakiplerinin, bu örnekte Ahmet Ataç, kendisini halka sevdirdiğinin ve rakipsiz bir hale geldiğinin en önemli göstergesidir.    

Bu yüzden rakip siyasi partiler "Bir yerde seçim açık ara henüz sandıklar açılmadan nasıl kazanılır?" isimli bir çalışma hazırlayıp, Ahmet Ataç'ı burada örnek olarak rahatlıkla verebilirler.

Çünkü çok net bir gerçek var: Çalışıyor-çalışmıyor, beklentileri karşılıyor karşılamıyor ama Ataç Tepebaşı'nda baya baya seviliyor!

Ahmet Ataç halen kapı kapı dolaşıyor tüm Tepebaşı'nı ve gittiği her kapıda güler yüzle ve samimiyetle karşılanıyor. Demek ki halka bir şeyler vermiş, şimdi de onun karşılığını alıyor!

eskisehirilkhaber.com