-Ali bey seçimlerin ardından siyasetimiz yeniden hareketlendi. AK Parti’de bir iç çekişme var. Gazetemizde haber yer aldı. İlçe başkanları aflarını istedi. Eskişehir’in gündeminde Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in, Büyükşehir Belediyesi’ne danışman olarak görevlendirilmesi var. Bu konuda AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu ve AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak, tarafından yapılan eleştiriler var. Bu konularda neler söylemek istersiniz?
-Önce AK Parti’den başlayalım diyorum. Dijital olarak hafta içi yayımlanan Eskişehir İlk Haber’in kamuoyu ile paylaştığı habere göre AK Parti Odunpazarı ilçe Başkanı Ümit Sezer ile Tepebaşı ilçe Başkanı Emre Aydın aflarını istemişler. Bence bu talepleri pek de bekletilmeden yerine getirilir.
-Peki bu talepleri neden gerçekleşecek? Yani görevde kalamazlar mı?
-Bakın yine gazetemizin kulis haberinden öğreniyorum. İki ilçe başkanı il başkanı Gürhan Albayrak’ı eleştirmiş. Dahası yukarıya şikayet etmişler. AK Parti’de pek rastlamayacağım olaylar. İlçe başkanları haklı olabilirler ancak partinin temayülleri öyle işlemiyor. İlçe başkanları il başkanını şikayet etmemeli. Genel merkez bu olayı “ya o ya biz” olarak algılar ve genellikle de il başkanına sahip çıkar. Bir taviz verilirse bunun sonucunun gelmeyeceğini genel merkez çok iyi bilir.
-Büyükerşen’in danışman olarak atanma meselesine gelirsek!
-Şunu net olarak ifade etmek istiyorum. Muhalefette olan AK Parti’nin bu durumu eleştirmesi son derece doğal. Anlayışla karşılamak gerekir. Zaten Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce de bu eleştirilere Büyükşehir Meclis’inde son derece kibarca yanıt verdi.
-Peki siz ne düşünüyorsunuz?
-Eleştiriler aslında Büyükerşen'in ne kadar değerli bir isim olduğunu gösteriyor. Büyükerşen'in ulusal ve uluslararası alanda tanınması, onun deneyim ve birikimlerinin ne kadar önemli olduğunu kanıtlıyor. Bu da farklı belediyelerden ve holdinglerden gelen danışmanlık tekliflerinin, Büyükerşen'in uzmanlığına ve değerine olan güçlü bir referans olduğunu gösteriyor. Başka bir isim danışman olarak atansa sanırım kimse dikkate almaz ve eleştirmezdi.
-Madem birçok teklif var neden başka danışmanlık tekliflerini değerlendirmiyor da Eskişehir belediye başkanlığı danışmanlığı görevini yürütüyor?
-Büyükerşen’in şehre olan katkıları ve özverisi, halkın gönlünde özel bir yer edinmesini sağlamış durumda. Buna itiraz edenler elbette olacaktır. Ancak 1999 yılından bu yana seçim sonuçlarına baktığınızda karşınıza son derece net bir istatistik çıkacaktır. Büyükerşen seçimlerini Eskişehirlilerin sevgisiyle kazanıyor. Eğer İstanbul’da ya da başka bir belediyede danışmanlık teklifini kabul etseydi bu kez de “Bakın Eskişehir’i hiç umursamayacaklardı” diyeceklerdi.
-Bu konuyla ilgili son olarak söylemek istedikleriniz var mı?
-Benim de çok değer verdiğim AK Partili siyasetçilerden Burhan Sakallı 10 yıl belediye başkanı olarak görev yaptıktan sonra aday olmadı ve Ordu Belediyesi’nde danışmanlık yaptı. Yine AK Parti’nin Tepebaşı eski belediye başkanı Tacettin Sarıoğlu İnönü belediyesinde danışmanlık yaptı. Mesela bu danışmanlıkları kimse eleştirmedi. Çünkü belediye başkanlarının tecrübelerinden herkes yararlanmak ister.
-Aldığı ücret konusunda ne söylemek istersiniz?
-Yasada ücret konusu açıkça ifade edilmiş. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterlik maaşının yüzde 75’ini geçmeyecek deniliyor. Bu da sanırım 60-70 bin lira gibi bir rakama denk geliyor. Bakın ücret de almayabilir. Ancak bu kez de resmi görevi yok, neden danışılıyor denilecek.
-Tasarruf genelgesi konusunda ne düşünüyorsunuz?
-Tasarruf için genelgelerin yasaların çıkarılmasını her zaman olumlu buluyorum. Son yıllarda ülkemizde aşırı bir şekilde müsriflik olduğunu düşünüyorum. Tasarruf insanda başlar. Tasarrufun amacına ulaşabilmesi için “aşkla inançla” toplumsal bir seferberlikle harekete geçilmeli!