Başkan Albayrak, Kazım Kurt’un gerçekleri çarpıtarak halkı yanılttığını belirttiği açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Üzülerek ifade etmek istiyorum ki Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, milletimizi kandırma çabası içerisindedir.
Karabayır mevkiinde inşa edilen kaçak yapılar konusunda Kazım Kurt yıkacaktım ama mahkeme kararı var yıkamıyorum diyor. CHP il başkanı da il müdürümüzü suçlayarak istifaya davet ediyor. Odunpazarı Belediye Başkanı olarak Sayın Kazım Kurt, bölgesindeki kaçak yapıları tespit etmek ve gereğini yapmakla yükümlüdür. Kendisi hukukçu olduğu halde, kanunların neyi gerektirdiğini bilmiyor gibi davranması kabul edilemez.
Bahsi geçen mevki Odunpazarı Belediyesi’nin sorumluluk alanındadır. Regulateur Restoran’ın bulunduğu yerin kendi sorumluluk alanında olması gibi daha nasıl ifade edelim?
Kurt’un, belediyede yıllardır yanından ayırmadığı bir bürokrat için dillendirilen vahim iddiaları gizlemek amacıyla gündemi değiştirmeye çalışmasını anlıyoruz, ancak her zamanki gibi sorumluluğu başkalarına atma çabalarını kabul etmiyoruz.
Bahsettiği kaçak yapıları yıkmak belediyenin görevidir. Hazine Arazisine kaçak yapı yapılıyor. Sen belediye başkanı olarak yıkmamışsın, bunun için dahi hükümeti suçluyorsun.
2 yıl önce İmar Kirliliğine neden olmaktan suç duyurusunda bulunsanız şimdiye kadar ceza alırlardı. Suç duyurusunda bulundunuz mu?
Ruhsatsız imalata yönelik olarak kaçak yapıların durdurularak yıkım işlemlerinin gerçekleştirilmesi, 775 sayılı Gecekondu Kanununun 18.nci ve 3194 sayılı İmar Kanununun ilgili maddelerine göre işlem yapılması, taşınmazların boş olarak teslimi hususunda defalarca yazılar yazılmasına rağmen Odunpazarı Belediyesince tahliye ve yıkım taleplerinin her defasında çeşitli gerekçeler ileri sürülerek yerine getirilmemiştir.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü Eskişehir Valiliğine konuya ilişkin görevini yerine getirmeyen, sorumluluğu bulunan personeller ile ilgili olarak işin ağırdan alındığı değerlendirildiğinden dolayı inceleme yapılmasını talep etmiştir. CHP İl Başkanı bugün tespiti yapan, belediyeye yazan, gereği yerine getirilmeyince de ilgililer hakkında soruşturma yapılması için başvuru yapan kişiyi istifaya davet ediyor. Akıl tutulmasından başka bir şey değil.
Hazine arazisine kaçak villa yapılmış olması “haramilik” örneğidir. Kazım Kurt yıkacaktım mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi diyor. Bu kararlara itiraz yolu açıktır. Kalkmadı mı alınan karar. Yıkım kararınıza karşı mevcutta devam eden bir yürütmeyi durdurma kararı var mı? Bu yapıları hemen yarın yıkın. Birileri devletin arazisine gelmiş kendi kendine yapı yapıyor. Siz bunu dahi yıkamıyor musunuz? Bu yapı benimdir diye gidip mahkemeye başvuranları açıklayın. Tüm kamuoyu öğrensin kimlermiş. Kurt’un TOKİ ve Küçük Sanayi konusunda söylediklerini hatırlatıyor bu durum. Yine doğruyu söylemiyor. Kanun Büyükşehirlerde yıkım yetkisini belediyelere vermiş, aksini iddia ediyor ise mevzuatı göstersin. 2 sene geçmiş bu kaçak yapılar yıkılmamış, yıkım kararını göstersin, kendisi yapıyı yıkmadan birileri gidip mahkemeye başvurdu ise bu yapı benimdir diye mahkemeye başvuranları açıklasın. Mahkeme eğer iddia ettiği gibi yürütmeyi durdurma kararı verdi ise bu karara yaptığı itirazı ve bölge mahkemesinin itiraz sonunda verdiği kararı paylaşsın. Yapı benimdir diye mahkemeye başvuranlara kestiği cezaları göstersin, yaptığı suç duyurusunu göstersin.
Yok mu? O zaman kendisine inanılmasını beklemesin…”