Eskişehir’de geçirdiği ağır hastalıklar nedeniyle anne olamayan Ayşegül Bozbaş’ı yönettiği yardımlaşma grubu aracılığıyla gönüllerine dokunduğu yüzlerce engelli, kimsesiz ve yoksul durumda yaşayan çocuk ikinci annesi olarak görüyor.

Anneler Günü yurt genelinde olduğu gibi Eskişehir’de de sevgiyle kutlanıyor. Pek çok vatandaş bu özel gün nedeniyle annelerine hediyeler alırken, geçirdiği hastalıklardan dolayı anne olamayan hayırsever Ayşegül Bozbaş’a yardım eli uzattığı engelli, kimsesiz ve yoksul durumda yaşayan çocukların suratındaki gülümseme yetiyor. MS, epilepsi, şeker, tansiyon ve astım gibi hastalıkları olmasına rağmen uzun yıllardır yönettiği İlmek İlmek Bin Minik Yürek Yardımlaşma Grubu çatısı altında yüzlerce çocuğa ulaşan Bozbaş, gönüllerine dokunduğu miniklerin neşesiyle mutlu oluyor. Bu çabasıyla görenlerin takdirini kazanan Ayşegül Bozbaş’ın kendileri üzerindeki emeklerini unutmayan çocuklar da onu ikinci bir anne olarak görüp hediyeler verirken, telefonla arayıp hal hatır sormayı da ihmal etmiyor.

"Evladım gibi gördüğüm, koruduğum ve sevdiğim yüzlerce çocuğum var"

Anne olamamanın kendisini çok üzmediğini söyleyen Ayşegül Bozbaş, evladı gibi gördüğü, koruduğu ve sevdiğim yüzlerce çocuğu olduğunu ifade etti. O çocuklarla en ufak üzüntülerini, sevinçlerini ve heyecanlarını birlikte paylaştıklarını belirten Bozbaş, "Onların doğum günlerini, karne hediyelerini ve yılbaşlarını unutmam. Hepsinin ayrı ayrı psikolojilerini, neleri sevdiklerini, nelerden mutlu olduklarını ve nelerden üzüldüklerini bilirim. Kendimi hepsinin annesi olarak görüyorum, değerlendiriyorum Tüm annelerin Anneler Günü’nü kutluyorum. Ben özellikle özel ihtiyaçlı, annesi veya babası olmayan çocukların yüreklerine dokunmaya gayret ediyorum. Onların duygularına dokunmayı, onları mutlu etmeye çalışıyorum. Onların mutluluğundan besleniyorum diyebilirim. Neler hissettiğimi kucağımdaki bebeğin bana sarılışından belli olması gerek diye düşünüyorum. Kendisiyle 20 günlükken tanıştık. Şu an 1 yaşına girdi ve biz beraberiz. 20 günlükten itibaren anneden ayrı. Babaannesi büyütüyor. Benim evladım gibi kıymetli. Haftalık ziyaret ederim sürekli. Hiçbir şekilde gece gündüz demem, ne zaman ne ihtiyacı varsa getiririm. ’Kendine vakit’ dedikleri vakit benim çocuklarla olan vaktimdir. Ben onlarla mutlu ve huzurluyum. Çadır kentte tanışmış olduğumuz bir çocuğumuz şu anda hakim oldu mesela. Onun o makama gelmesini görmek benim için gurur vericiydi. Yıllar geçse de aradan hala vefasını koruyor, beni unutmuyor" dedi.