Bugün Avrupa Futbol Şampiyonası F Grubu maçında milli takımımız, Portekiz ile karşılaştı ve biz bu maçı ne yazık ki 3-0 kaybettik.
Bu maça yönelik olarak Eskişehir Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından Dede Korkut Parkında oldukça heyecan verici bir organizasyon gerçekleştirilecekti. Saat 19:00'da başlayacak olan maçı dev ekranda, açık alanda, binlerce Eskişehirli birlikte izleyecektik. Ancak işler pek planlandığı gibi gitmedi ve maçtan çok daha fazla konuşulacak şeyler ortaya çıktı. Dahası plansızlık böylesine önemli bir organizasyonun resmen rezalete dönüşmesine neden oldu.
Evet, iktidar partisinin Eskişehir'deki temsilcileri güzel işler yapmak ve halkla yakınlaşmak istiyorlar. Bu kapsamda maç yayını için talimatın da AK Parti Eskişehir İl Başkanı tarafından verildiği kaydediliyor. Evet, güzel bir düşünce. Güvenmiş Eskişehir İl Gençlik ve Spor İl Müdürüne, vermiş talimatını.
Peki ne oldu?
Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, gerçekten de Dede Korkut Parkına dev bir ekran kurdu. İnanılmaz bir kalabalığı, binlerce Eskişehirliyi de ekran başına topladı. Seyyar sandalyesini, sandaletini, minderini alan parka koşmuştu. Herkesin gözü ekrandaydı, ancak maç saati geldiği halde TRT'nin canlı olarak verdiği maçı dev ekranda görme imkanı bir türlü olmadı. İlk dakikalarda maçın başladığı ve artık ekrana yansıtılması gerektiği fısıltı halinde yayıldı, sonra ıslıklar ve protestolar başladı.
Düşünün, bu bayrak için, bu vatan için uğruna milyonların şehit olduğu Türkiye Cumhuriyetinin milli maçının televizyondaki canlı yayını bir ekrana yansıtılamadı. Protestolar dakikalar geçtikçe arttı; tahammüller yıkıldığı zaman 'Rezalet, rezalet' sesleri park inletmeye başladı.
Peki nasıl oldu da böyle oldu? Böyle önemli bir organizasyon nasıl oldu da ele yüzü bulaştırıldı? Dahası, alanı dolduranların da söylediği gibi "AK Parti her şeyi berbat etmişti ve bir maçın canlı yayınını bile becerememişti" sözleri, olup bitenden iktidarın Eskişehir temsilcilerin sorumlu görüldüğü sonucuna bizleri götürmüştü. Gerçekten de bu organizasyondaki başarı Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne, başarısızlık ise iktidar partisinin Eskişehir teşkilatlarına yıkılacaktı ve öyle de oldu.
Daha önce hiç mi böyle bir organizasyon yapılmadı? Organizasyon yapıldığı zaman, hele hele böyle binlerce insanın geleceği bir organizasyon yapıldığı zaman sistemin çalışıp çalışmadığı önceden kontrol edilmez mi? Şahsen biz çocuklarımızla birlikte maçtan 20 dakika önce gidip yerimizi almıştık ancak o dakikalarda yayın kontrol edilmedi. Yayın daha önce kontrol edilmiş olsaydı belki çözüm de daha önce bulunabilirdi. Baktınız gördünüz altyapı kaldırmıyor, B-C planları devreye girebilirdi. Yakındaki bir mekandan kablo ile internet bağlantısı alınabilirdi. Bu kadar basit bir işin üstesinden gelemeyen bir müdürlüğe binlerce gencimizi nasıl teslim edeceğiz?
Bu organizasyona eski bakan ve AK Parti Eskişehir Milletvekili Ayşen Gürcan da katılmıştı. O da büyük hayal karıklığı yaşadı. Peki bugün bu organizasyona Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan davetli olsaydı sizce nasıl bir sonuç çıkardı ortaya?
Bize kalırsa o dakika görevinden alınırdı. Peki, binlerce Eskişehirliyi milli duygularının bu kadar kabardığı bir akşamda ters köşeye yatıran bir il müdürüne biz daha ne kadar tahammül göstereceğiz?
Biz insanların sözlerine değil işlerine bakarız. Hele hele bir devletin kurumunu yönetiyor ve iktidarı temsil ediyorsa işini kılı kırk yararak yapacak, hiçbir şeyi şansa bırakmayacak. Şansa bırakan, o işi yapamayan o makamda durmayacak!
Tabi bize düşmez ama herhalde bu saatten sonra iktidara yıkılan bu rezaletin gereği her neyse o yerine getirilir. Böylece daha başkaları da benzer organizasyonların nasıl yapılacağını en iyi şekilde öğrenirler.