Türkiye 2010 yılından beri Hal Yasası ile yattı kalktı. Hal Yasası belli bir seviyeye ancak yıllar geçince erişti ancak bugün görünüyor ki o kadar yıllık isteksiz ve samimiyetsiz uğraşlar zaten boşunaymış. Şimdi çok daha gelişmiş bir yasayı gündeme taşımak isteyenler var.
Eskişehir İlk Haber'in perşembe günkü sayısında manavlardaki korkunç fiyatları gündeme taşıdık. Gazetemizin manşetine de yansıttığımız gibi toptancı halindeki fiyatlarla tüketiciye ulaşan fiyatlar arasında halen korkunç sayılabilecek farklar var. Daha doğrusu ve ne yazık ki esnafımızın aâr marjı konusunda hemen hiçbir insafı bulunmuyor. İnsaflı olanlar lütfen kusura bakmasın ama onların sayısı gerçekten çok az.
Her Hal Yasası hazırlığında neler söylendi neler.
- Güya Hal Yasasıyla birlikte üreticinin komisyon ödemeden mahsulünü dolaylı değil de doğrudan satabilecek olması üreticinin ve dolayısıyla vatandaşın lehine olacaktı.
- Meyve ve/veya sebzelerin nereden geldiğini gösteren ürün künyeleri olacak ve bu sayede %70’i kayıt dışı olan ticaret kayıt altına alınmış olacaktı.
- Bu yasayla birlikte; kamuya ait cadde, sokak ve meydanlarda kurulmuş olan pazar yerlerinde kim olursa olsun, ilgili meslek odasından faaliyet belgesi ve ticaret sicil belgesi olmayanlara belediyeler yer tahsisinde bulunamayacaktı. Aynı zamanda, belediyeler tahsiste bulundukları pazarcıların belgelerini ticaret müdürlüklerine gönderecek ve herkes kayıt altına alınacak ve dolayısıyla kayıt dışı satış azalacak; vergi veren ve vermeyen arasında yaşanan haksız rekabet de büyük ölçüde ortadan kalkarak devletin vergi gelirlerinde artış sağlanacaktı.
- Ayrıca, pazarcı esnafının yeni nesil pos cihazı kullanımının artması ile de kayıt dışılık azalacaktır
- Bu yasa esnafları da koruyacaktı; çünkü kayıtlı esnaf hali hazırda vergisini, kirasını ve belli başlı ödemelerini düzenli olarak yamaktaydı. Diğer yandan kayıt dışı olarak mal satan kişiler ise tüm bu giderlerden kurtulmakta ve tüm geliri kendisine kalmaktaydı.
Kabzımal olarak da bilinen komisyoncuların aldığı pay, ürünün satış fiyatının yüzde 8’ini geçemeyecekti. Toptancı halinde veya pazarda, çevreyi rahatsız edecek şekilde satış yapılamayacaktı.
- AB standartlarına uygun olarak ölçü ve tartı aletlerini hileli bir şekilde kullananlar veya hileli ve karışık olarak mal satanlar; malları gıda güvenilirliğine, teknik ve hijyenik şartlarına aykırı olarak satanlar; kaba, ambalajın üzerinde yazılı miktardan az mal koyanlara idari para cezası uygulanacak, bu tür teşebbüsler azaltılacaktı.
- Hal Yasası; üretilen ürünlerin özelliklerine göre künyelenmesini, barkot sistemiyle satışa sunulmasını ve ürün kimlikleri oluşturularak “hal bilgi sistemiyle” ürünlerin kayıt altına alınmasını öngörmekteydi. Bu sayede, herhangi bir ürünün tamamen elektronik bir ortamda üreticiden nihai tüketiciye ulaşana kadar ürün takip sisteminin oluşturulması söz konusu olacaktı.
YASA DA ÇIKARDIK PEKİ YASAL HIRSIZLIĞI ÇÖZEBİLDİK Mİ?
Daha özet olarak anlatmak gerekirse “mal ticaretinin, kayıt altına alınması, kalite ve standartlara, gıda güvenilirliğine ve sağlık kurallarına uygun olarak serbest rekabet koşulları içerisinde, hal aracılığıyla yapılmasını, malların etkin şekilde tedarikini, dağıtımını ve satışını üretici ve tüketicilerin hak ve çıkarlarının korunmasını, malların ticareti ile uğraşan kişilerin faaliyetlerinin düzenlenmesini, halin alt yapısının çağdaş bir sisteme kavuşturulmasını ve işletilmesini sağlamayı” sağlayacaktı.
Peki ne oldu? Hadi diyelim toptancı hallerimiz var, hatta hemen hemen tüm illerimizde kuruldu. Peki sonuç ne? Bir haldeki fiyatla başka bir haldeki fiyat arasındaki farklara hiç dikkat ettiniz mi? Bazen aynı üründe bir haldeki fiyatı başka bir haldeki fiyatından inanılmaz fazla olabiliyor. Birbirine coğrafi olarak yakın illerde bu kıyaslamayı rahatlıkla yapabilirsiniz.
YENİ KANUN VE DÜZENLEMELER YENİ AHLAKSIZLIKLARI KEŞFETMELERİNE NEDEN OLUYOR!
Şimdi dönelim konumuza.
Bizim ülkemizde sorunları, sıkıntıları kanunlarla ortadan kaldırmak için çok geç kalmış durumdayız. Zira bunun ahlaksızlığı öyle bir boyuta gelmiş durumda ki yeni bir düzenleme, yeni bir yönetmelik ancak yeni ahlaksızlıkların, sahtekarlıkların keşfedilmesine neden oluyor, hepsi o!
Bir toplum kendi hayatında olsun, iş hayatında olsun artık utanmaktan utanır, çekinmekten çekinir, sıkılmaktan sıkılır hale gelmişse; Allah'tan korkmayı yüreğinin tersiyle bir yere atmışsa emin olun artık o insana hiçbir kanun, hiçbir kural, hiçbir yönetmelik fayda etmez. Biz Hal Yasası ya da daha başka yasalarla istediğimiz kadar düzenleme yapalım; bizdeki bu fırsatçılık, bizdeki bu kısa sürede yüksek karlarla zengin olma arzularının sonu gelmedikçe tüketicinin kazıklanması devam edip gidecektir.
Düşünün halde 1 lira olan bir şey rahatlıkla manavda 1 lira olabiliyor. Bu şehirde halden alınan sebze ve meyvelerin üzerine elbette belli bir kâr marjı ve masraflar konacak. Ama Allah aşkına söyler misiniz öyle acayip farklar var ki insan korkuyor.
TÜKETİCİYE ULAŞAN NOKTADA ÇOK BÜYÜK HAKSIZLIKLAR BİRİKMİŞ OLUYOR, KİMSE DE BUNA ENGEL OLMUYOR!
İnsanlarımız hem son yıllarda fiyatların sürekli ve hızlı bir şekilde katlanmasından hem de haldeki fiyatlarla kendilerine yakın market ya da manavlardaki fiyatlar arasındaki korkunç farklardan bizar durumdalar.
Bazı manav ve marketler kendilerinin en kalitelisini gidip getirdiği iddiası ile yüksek fiyat politikası uyguluyor. Ürünün nereden çıktığının, kimlerin elinden geçtiğinin bir önemi yok. Hale gelmiş bir ürünün fiyatı bile gerçekte el yakan cinsten. Demek ki oraya kadar olan zincirde bile büyük sıkıntılar var. Dahası mesele sadece hal yasası çıkarmakla çözülemedi, çözülmüyor, çözülmeyecek.
Bu ülkede tüketiciye son durakta ulaştırılan mallar üzerindeki fahiş fiyatlar çok yakından takip edilip buna sebep olanlar büyük cezalara çarptırılmadığı sürece, yani bugünkü anlayış devam ettiği sürece, bizler her şekilde kazıklanmaya, mağdur edilmeye, enayi yerine konulmaya devam edeceğiz.