Vatandaş gıda tekellerinin eline bırakılmamalı

-Ali bey, bu hafta Eskişehir üzerine genel bir değerlendirme yapalım istiyorum. Eskişehir’de vatandaş şu sıralar neler konuşuyor?

-Siyaseti siyasetçiler ve gazeteciler konuşuyor. Halk ise hayat pahalılığını konuşmaya devam ediyor. Bu bakımdan birkaç gün önce Eskişehir İlk Haber’in manşetinde yer alan “Sebze ve meyvede keyfi fiyat dönemi”  başlıklı haberin iyi analiz edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

-Sizin düşünceniz nedir bu konuda?

-Marketlere gidin bakın sürekli her şeye zam geliyor. Ürünlerin fiyatları gün günü tutmuyor! Marketler tutturabildiğine satıyor. Aynı ürünün fiyatı markete göre değişiyor. Limondan örnek verelim! Geçen ay kilosu 20 lira olan limon kimi market ve pazarlarda önce 60 liraya çıktı. En son 80 lirayı geçip 90 lirayı zorlamaya başladı. TUİK rakamlarıyla yapılan zamlar asla örtüşmüyor.  Zamma konu olacak argümanlar ortada yok. Döviz olduğu yerde duruyor, akaryakıta zam yok! Asgari ücret artmıyor. Enflasyonda artmıyor.

-Ali bey öyleyse bu zamların yapılma gerekçesi nedir?

Geriye tek seçenek kalıyor… Demek ki bazı gıda ürünlerinde üretim düşük oluyor ki fiyatlar artıyor. Fiyatlar artınca talepler kısıtlanmış olur.  Böylelikle enflasyonu düşürmüş olabilirsiniz! Ancak artık vatandaş sadece gıda maddelerine para harcıyor. Bunlardan ne kadarını kısıtlayabilir ki! Bir de olayın başka bir boyutu var. Mersin’e gidin bakın. Limon üreticisi limonu bahçeden toplamıyor. Toplayıp tüccara verse zarar edecek. Bu nedenle bahçede bırakmayı tercih ediyor. Dünyada gıda fiyatları sürekli düşerken Türkiye’de artması olacak iş değil!

-Peki çözüm nedir?

-Çözüm son derece basit. Üretici desteklenmeli! Aradaki aracılar azaltılmalı. Kar marjını devletin kendisi belirlemeli, vatandaş tekellerin insafına bırakılmamalı.

-Bir de çok tartışılan sokak hayvanları ile ilgili tartışılan yasa tasarısı var. Ötenazinin yasadan çıkarıldığı belirtiliyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz…

-Uyutmak deniyordu ki doğrusu budur. Ötanazi insana ait bir kavramdır. İnsanın intihar edemediği durumlarda ölmek için tıbbi yardım alması şeklinde tanımlamak mümkün. Yasada ötenazi yapılamaz deniyor ama devamında istisnai durumlar belirtiliyor.  Çevre ve insan sağlığını tehdit var. O zaman tüm köpekler bu kapsama alınabilir, kediler de alınabilir. Bu zaten halen yürürlükte olan kanunda da var. Anladığım kadarıyla kapsamı genişlemiş oldu. 'İnsan sağlığına zarar' söz konusu oldu mu tüm hayvanları uyutabilirsiniz…Yasa tasarısında anladığım kadarıyla hayvanları besleyen gönüllülere de bir kısıtlama getiriliyor. Sanırım hayvanseverler bu ayrıntılara pek dikkat etmedi.

-Siyaset gündemine değinirsek, neler söylemek istersiniz?

-Öne çıkan iki konu var. CHP İl Başkanı Talat Yalaz’ın Gezi olaylarına gönderme yaptığı açıklama ve sonrasında savcılık tarafından ifadesinin alınması gündemi epey meşgul etti. Bir diğer konu ise AK Parti il Başkanı Gürhan Albayrak’ın, sosyal medyadan CHP’li belediyelerin SGK borçlarıyla ilgili yaptığı açıklama… Bu konular gündemi meşgul etse de Eskişehir halkının geneli bu konularla pek ilgilenmiyor…