Ulaş Kutlu yazdı...

Değerli okurlar merhaba, bu hafta size kadına karşı şiddetle mücadelede önemli bir yasal araç olan 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında alınan koruyucu tedbirlerden biri olan uzaklaştırma kararından bahsedeceğim.

Uzaklaştırma kararı, genellikle şiddet mağduru olan veya şiddet uygulama tehlikesi altında bulunan bireylerin talebi üzerine veya re’sen hakim tarafından verilir. Bu karar, şiddetin belgelenmesi veya kanıtlanması gibi şartlara bağlı değildir. Şiddete uğrayan veya şiddet tehdidiyle karşı karşıya olan kişiler, Aile Mahkemelerine dilekçe ile başvurarak uzaklaştırma kararı talep edebilirler. Bu karar, şiddet uygulayan veya uygulama tehlikesi bulunan kişiyi, mağdurun yaşadığı evinden, işyerinden veya bulunduğu yerden uzaklaştırarak; mağduru korumayı ve onun güvenliğini sağlamayı hedefler.

Peki polis tarafından uzaklaştırma kararı verilebilir mi? Uzaklaştırma kararları, esasen mahkeme tarafından verilirken, acil durumlarda polis tarafından da geçici olarak uzaklaştırma kararı verilebilir. Yani, şiddet mağduru olan kişiye veya çocuklara yönelik ciddi bir tehlike bulunduğunda ve mahkemeye ulaşmak için zaman kısıtlıysa, polis geçici olarak uzaklaştırma kararı alabilir. Bu geçici kararlar, ilgili polis amirleri tarafından kararın alındığı tarihi takiben ilk iş günü içerisinde ilgili Aile Mahkemesi hakiminin onayına sunulmalıdır.

Tedbir kararına aykırılık, şiddet uygulayan kişinin verilen karara uymaması durumunda belirli yasal sonuçlar doğurabilir. Aile Mahkemesi hakimi, ihlale karşı başvuru üzerine, şiddet uygulayan kişi hakkında zorlama hapsi kararı verebilir. Bu aykırılık, hakim tarafından belirlenen tedbirin niteliğine ve ihlalin ciddiyetine bağlı olarak üç günden on güne kadar zorlama hapsiyle cezalandırılabilir. Her tekrarda ise bu süre, onbeş günden otuz güne kadar çıkabilir. Ancak, toplam zorlama hapsi süresi altı ayı geçemez. Bu tür kararlar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından uygulanır.

Tabii ki, bu mevcut yasal düzenlemelerin etkin olarak uygulanması için en önemli konuların başında toplumun bilinçlenmesi gelmektedir. Özellikle toplumsal bir sorun olan kadına şiddetin önlenmesi konusunda 6284 sayılı Kanunun etkin olarak uygulanmasında, mağdurun sahip olduğu hakları bilmesinin önemi büyüktür. Ayrıca, Kanunu uygulayıcıların da Kanunun uygulanmasında gerekli eğitimleri almış ve bunun bilincinde hareket eden kişilerden oluşması gerekmektedir. Bu ikisinin neticesinde de, mağdur devlet tarafından etkin olarak korunabilir. Bu da mağdurun kendisini güvende hissetmesini sağlar ki 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun en temel hedeflerinden birisi de budur.

eskisehirilkhaber.com