-Ali bey iyi haftalar. Bu hafta AK Parti Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Ayşen Gürcan’ın Kanal 26 ekranlarında katıldığı program ile ilgili konuşalım istiyoruz. Programı genel olarak nasıl buldunuz?
-Şehir yönetiminde etkili olan milletvekili, belediye başkanı, il başkanlarının televizyon ekranlarında böylesi programlarına katılmasını önemsiyorum. Dahası bana göre zorunlu olarak katılmaları gerekir. Vatandaşın onların görüşlerini seçimden seçime değil, sürekli olarak hatırlamasında fayda var. Kanal 26’nın bu tür programları çoğaltacağını düşünüyorum…
-Programa gelirsek neler söylersiniz.
-Kanal 26’nın tecrübeli ismi Muharrem Esen’in moderatörlüğünde meslektaşlarım Cihan Yıldırım ve Soner Yüksel’in soru ve yorumlarıyla yer aldığı programda Ayşe Gürcan’ın söylediği önemli cümleleri not aldım. Üzerinde düşünmek gerekiyor.
-Aklınızda kalan cümle var mı?
-Ayşen hocamıza yerel seçimlerle ilgili değerlendirme yapması istendi. Gürcan hocamız şu tespitte bulundu: “Eskişehir’i alacağımıza çok inanıyordum. Eskişehir’in değişimi hak ettiğini düşünüyordum. Bu değişimin de Eskişehir’e çok şeyler getireceğine inanıyordum. İnsanların somut şeyleri değil başka şeyleri tercih ettiğini düşündüm. Bu bizim için bir ders, bir ibretti. Biz Eskişehir’i seviyoruz ve hizmet etmek istiyoruz.”
Bu açıklama son derece samimi bir açıklama. Burada bence “kilit” konumdaki cümle “İnanç” Sadece AK Partili değil, CHP’li ve diğer kesimlerden de bir kesim AK Parti’nin seçimi alabileceğine inanmıştı. Ancak “inanç kimi zaman kazanmak için yetmiyor” Mevcut ekonomik koşullar, seçimin kaybedilmesinde etkili oldu. Eskişehir’de alınan oy oranını Türkiye geneline kıyasladığınızda başarı sayılabilir.
-Televizyon programında aklınızda kalan başka bir konu var mı?
-Ayşen Gürcan hocamız şu tespitte bulunuyor: “Eskişehir, siyasi aktör yetiştirme konusunda eksiklikleri var. Eskişehir’de büyükşehir belediye başkan adayı olmak isteyen kişi sayısı çok fazla değil. Bu şehir kendi aktörünü kendi içerisinden çok yetiştirememiş. Eskişehir’de yetişmiş devletin üst kademelerinde ya da genel siyasette yer alacak çok aktör oluşturulamamış. Parlak kişilerin önleri hep kesilmiş…”
Doğru söze ne denir? Özellikle son 20-25 yıldır gerçekten Eskişehir, ülke siyasetinden çok uzak kaldı. Bir dönem aynı anda iki bakan çıkaran Eskişehir, kendi kabuğuna çekildi. Evet parlak kişilerin önünün kesildiği doğrudur. Ne yazık ki bu bir Eskişehir geleneğidir. Yükselen, parlayan kişileri aşağıya çekmede söndürmede çok mahir bir şehiriz. Önseçim, ya da temayülün partilerde artık olmaması da siyaseten yarışacak kişilerin az olmasında etkili olduğu bir gerçek.
-Kanal 26’daki programda aklınızda kalan bir konu var mı?
-Ayşen Gürcan hocamız isim vermese de Büyükşehir Belediye başkanımız Ayşe Ünlüce döneminin, farklı olacağını düşünüyor. En azından yerel yönetimle merkezi hükümet arasındaki kavgaların tartışmaların bu dönem olmayacağını düşünüyor. Bunun içinde şu örneği veriyor:
“Bir hanımefendi başkanımız var. Hanımların daha detaycı ve daha iş bitirici olduğunu kendi yaşantımdan da görmüş birisi olarak söylüyorum. Daha somut sonuçlar alınacaktır. Kavgasız devam edecektir.”
Eskişehir için umut verici cümleler bunlar. Söyleşimizin başında söylediğim gibi şehir ve ülke yönetiminde söz sahibi olan siyasi aktörlerin bu tür programlara çıkarak, şehirle, siyasetle ilgili düşüncelerini açıklaması son derece önemli. Samimi bir ortamda geçen program nedeniyle meslektaşlarımı da ayrıca kutluyorum.