Anadolu Üniversitesi Rektörü Fuat Erdal, istifa etti ve Eskişehir’den ayrıldı. İstifa kibar şekilde söyleniyor…

Gerçek şu ki “görevden alındı”

1 ay önce atanan bir rektör neden kısa süre içinde görevden alınır? Kamuoyunun bilmediği ama devletin üst yönetiminin dikkatini çeken bir hata nedeniyle Rektör Erdal’ın görevden alındığını yorumlamak mümkün…

Bir de “Eskişehir İlk Haberin” dijital baskısında yer alan bir manşet vardı:

-Anadolu Üniversitesi’nde 500 milyon TL’lik kaos!

Bu manşetin etkisini tartışmak gerekiyor! Ateş olmayan yeden duman çıkmaz!

Haberde YÖK tarafından Rektör Fuat Erdal ile ilgili bir soruşturma başlatıldığı belirtiliyordu. Görünen o ki soruşturma tamamlanmış ve sonucu Prof. Dr. Erdal  için pek olumlu sonuçlanmamış…

Demek ki, “atanmak” 4 yıl daha aynı koltukta kalmak anlamına gelmiyor…

Anadolu Üniversitesi’nde Prof. Dr. Kemal Şenocak’ın rektör olması ile birlikte yeni bir dönemin başladığını söyleyebiliriz…

ESKİŞEHİR KLASİĞİ!

Milli bayramlarda Porsuk Çayı üzerinde ve çevresinde yapılan etkinlikler artık bir “Eskişehir klasiği” halini aldı. 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Fener alayında Eskişehirlilerin coşkusu görülmeye değerdi. Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce ile birlikte tüm belediye başkan ve meclis üyeleri tekneden Eskişehirlileri selamlayarak bayramlarını kutladı…

KUSUR VE ERDEM BİR ARADA!

“İşinin tutsağı olanlar, başkasının tutsağı olmaz.” der Thomas Cralyle. Bu nasıl bir tutsaklık ki kişiyi başka tutsaklıklardan koruyor? Bir gün aile dostlarından biri, banyoda tıraş olurken gördüğü Einstein’e sorar:

 -Tıraş olmak için neden banyo sabunu kullanıyorsunuz?

 Ünlü fizikçi Albert Einstein şu yanıtı verir:

 -İki sabun zihnimi meşgul ediyor

İşte bu anlayış, Einstein’ı ünlü fizikçi yapar. İşin sırrı burada. Tutkuya dönüşmeyen hiçbir başarı tarih sayfalarında yer almamıştır. Her başarının kahramanı, bizim kendilerine çılgın gözüyle baktığımız, düşüncelerinin, işlerinin tutsağı insanlardır. Tutku, bir erdem olduğu kadar, bir kusurdur. Dozunu iyi ayarlamak gerekir. Goethe, tutkuyu hakiki Anka kuşlarına benzetir. Eskisi yanınca küllerinden yenisi doğar. Tutkunun derecesini ayarlamada kullanacağımız ölçü, varlık bilincimizi oluşturan sağlam bilgidir. Belli bir noktadan sonraki tutkuları yenmek, Montesquieu’ya göre “insanın zaferi”dir. İşinde tutsaklık, kendini işinin dışındaki her şeyden soyutlamak anlamına gelmemeli; mutluluğu orada bulmak ve başarılı olmak anlamına gelmeli. Zaten, başarılı olduğunuz bahçede mutluluğun meyvesini de yemiş olursunuz.

X YASAK!

Brezilya x'i yasakladı!

·      Web sitesi 24 saat içinde kapatılacak…

·      Uygulama Mağazalarına 5 gün içinde uygulamayı kaldırmaları söylendi…

·      VPN kullanan kişiler 8.874 dolara kadar para cezasıyla karşı karşıya…

Bu yasak bizde olsa “kıyamet kopardı” Brezilya, yasak konusunda oldukça ciddi!

ÖMÜR BOYU MUTULUKLAR!

Ahmet Akdoğan, Eskişehirlilerin sevdiği saydığı bir iş adamı. Akdoğan, haler BBP Merkez Disiplin Kurulu Üyesi görevinde bulunuyor. Akdoğan’ın oğlu Safa Akdoğan Hazel Şahan görkemli bir tören ile dünya evine girdiler. Genç çiftin nikahlarını Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce kıyarken, AK Parti Milletvekilleri Fatih Dönmez, Nebi Hatipoğlu, MKYK Üyemiz Ali Demirel ve AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak, yaptı. Genç çifte bir ömür boyu mutluluklar diliyoruz…

KALİTELİ İNSANLAR!

1. Şükredenler.

2. Olumlu düşünenler.

3. Kötü konuşmayanlar.

4. Düzgün ahlaklı olanlar.

5. Korkularıyla yüzleşenler.

6. Mazeret uydurmayanlar.

7. Negatif yanıt vermeyenler.

8. Beklentisiz hareket edenler.

9. Zamanında buluşmaya gelenler.

10. Beklenmedik anlarda iyilik yapanlar