Eskişehir'de bir cami avlusunda ve parkta oturanlara 18 yaşında Arda K. isimli bir genç tarafından bıçaklı saldırıda bulunulmuş ve 5 kişi yaralanmıştı. Genç saldırıdan önce geniş çaplı hazırlık yapmış, Nazi sembollerinin yoğunlukta olduğu elbise ve maske ile saldırıya gerçekleştirmiş ve bunu canlı olarak yayınlamıştı.

SİLAHLI ÖRGÜT KURUP EĞİTİM BİLE VERMİŞLER!

Bu olayın bir benzerinin daha önce Bitlis'te yaşandığı ileri sürülse de Eskişehir'deki olayın adeta bir tetik vazifesi gördüğü ve Yozgat'ta bir saldırıya neden olduğu görüldü. Yozgat'taki saldırıda 14 yaşında bir genç hayatını kaybetti ve yaralananlar oldu.

Eskişehir'de yaşanan bu vahim olaydan sonra İhlas Haber Ajansı ülkemizde yakın zamanda  gündem olan ırkçı ve faşist Ataman Kardeşler grubu ile ilgili bir haber yaptı. Bu grup aşırı sağcıydı ve silahlı eğitim yaptıklarına dair görüntüler de yayımlandı. 

Tüm bu olup bitenler hem denetimsizliğin hem de  çocuklarımızın, gençlerimizin, genel olarak hepimizin sosyal medya ile başının ne kadar büyük bir belaya girebileceğini gösterdi.

AK Parti Eskişehir milletvekilleri, Aile ve Sosyal Politikalar eski Bakanı Prof. Dr. Ayşen Gürcan ve Nebi Hatipoğlu konu ile ilgili olarak sosyal medya hesaplarından dikkat çekici açıklamalar yaptılar. Peki neler söylediler? Söylediklerini hatırlayacak olursak:

AYŞEN GÜRCAN: SANAL ORTAM İŞTE BU YÜZDEN DENETLENMELİ

"Dün şehrimizde yaşanan elim olay hepimizi derinden üzdü. 18 yaşındaki  bir genç, internet ortamındaki bir oyundan etkilenerek; Eskişehir sokaklarında elinde bıçak ile dehşet saçtı.

Bildiğiniz gibi çocuklarımızın ve gençlerimizin ahlak yapısını ve ruh sağlığını olumsuz etkileyen bir oyun geçenlerde mahkeme kararıyla yasaklamıştı. Maalesef bunu bir siyasi rant malzemesi olarak kullanmak isteyen bazı gruplar, alınan bu karara karşı eleştirilerde bulunmuştu. Yaşanan bu hadise, konuya siyasi mülahazalardan bağımsız olarak toplumumuzun ve neslimizin selameti için aklım selim ile yaklaşılması gerektiğini ve sanal ortamın denetlenmesinin, gençlerimizi koruyacak önlemlerin alınmasının ne denli önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. 

Olayın yaşandığı ilk andan itibaren valimiz, emniyet güçlerimiz ve ilgili kurum yöneticilerimiz tarafından konunun tüm boyutlarını ortaya çıkarmak ve gerekli olan tedbirleri almak için çalışmalar aralıksız yürütülüyor. Bir daha böyle vahim olayların yaşanmaması için ilgili tüm birimlerle koordineli bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz.

Bu vesileyle elim olayda yaralan hemşehrilerimize Cenab-ı Allah’tan acil şifalar diliyorum."

NEBİ HATİPOĞLU: GENÇLERİ VE ÇOCUKLARI MUTLAKA KORUMALIYIZ

"18 yaşındaki genç, ülkemizde de yaygın olarak tanınan bir oyundan etkileniyor;  #Eskişehir sokaklarında elinde bıçak, balta dehşet saçıyor. Biri ağır olmak üzere 5 hemşehrimiz yaralanıyor.

İşte sevgili kardeşlerim, kontrolsüz sosyal medya, şiddet içerikli oyunlar, hiçbir kuralın olmadığı internet olumsuz sonuçlarını bize her fırsat bulduğunda gösteriyor. Toplumumuzda hem yozlaşma hem de şiddeti körükleyen yeni nesil iletişim ve eğlence aygıtlarının olumsuz etkilerinden gençlerimizi, çocuklarımızı korumanın yollarını mutlaka bulmalıyız.

Doğru kullanıldığında bilgiye erişimi kolaylaştıran, zihinsel becerileri arttıran, iletişimi kolaylaştıran bu aygıtlar, kontrolsüz şekilde toplumun içine bırakıldığında ise hem kısa hem de uzun vadede korkunç sonuçlar doğurmaya gebe ne yazık ki.

Kendimi de dahil ederek söylüyorum ki, inanılmaz hızlarla ilerleyen modern iletişim aygıtlarına etik kurallar koymakta, pedagojik etkilerini anlamakta ve de önlemler almakta tüm insanlık olarak geç kaldık. Ancak bir yerden mutlaka başlamamız lazım.

Son olarak dünkü saldırıda yaralanan hemşehrilerime, ailelerine ve tüm Eskişehir’e geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum."

KADINLARI DA KOLAY PARA KAZANMA RÜYASI İLE TUZAĞA DÜŞÜRÜYORLAR

İktidar milletvekillerini yaptığı açıklamalara tamamen katılıyorum. Ama şurası da var ki sosyal medyayı ülkemize kabul ederken en başta belli başlı çalışma şartları koşmamışız ne yazık ki. Birçok içerik oldukça sakıncalı ve uyarılara rağmen kaldırmıyorlar. Örneğin terör örgütlerini öven içerikleri kaldırmıyorlar, müstehcenlik, açıklık içeren görüntüleri zamanında kaldırmıyorlar, çocuk oyunlarının içine yedirilmiş sakıncalı görüntüleri, LGBT reklamlarını kaldırmıyorlar.

Elbette bunları kaldırmamaları kasıtlı. Bize kalırsa sosyal medya aygıtları ülkeler üzerindeki en büyük tehlikeyi oluşturuyor, eğer denetim sağlam yapılmazsa. Bu konuda duygusal takılmaya gerek yok. Zira toplumun büyük bölümü artık buradaki ahlaksızlıklardan ekmek yer hale gelmiş durumda ve siz haklı olarak kapatmaya çalıştığınızda kendi halkınız ile karşı karşıya kalıyorsunuz.

Telefonunuzda herhangi bir oyun oynuyorsunuz, iki de bir reklamlar çıkıyor. Reklamı yayılan sosyal medya platformlarının hemen hepsinde kadın cinselliği kullanılıyor. Kadınlarımız ve kızlarımız, kendilerini cömertçe sergiledikleri takdirde buradan önemli kazanımlar elde ediyorlar. Böyle yüzlerce uygulama mevcut ve hepsi kadınlara kendilerine sergilemeleri halinde cazip kazançlar sunuyor. Birçok kadın normal işini bırakarak bu tür uygulamalardan kat kat daha fazla para kazanıyor. Bunu gören başkaları da aynı şeyi yapıyor ve dikkatlerden kaçan, toplumun ahlaki düzeyini ortadan kaldıran bir sosyal medya alanı gittikçe büyüyüp gelişiyor.

YILLARDAN BERİ BU ALANLARDA ÖYLE BÜYÜK SERBESTİYET SAĞLANMIŞ Kİ ARTIK İŞ ÇIĞIRINDAN ÇIKMIŞ

İşin daha da ilginç tarafı bu tür internet sitelerine karşı da hemen hiçbir denetim yapılmıyor. 18 yaş üstüne hitap eden sitelerin bazıları ülkemizde yasaklanıyor mahkeme kararı ile. Ancak bir holdinge bağlı olarak çalıştığı ileri sürülen benzeri sitelere dokunulmadığı, bu sitelere girerken insanların herhangi bir uyarı ile karşılaşmadıkları kaydediliyor. (CİMER'e yapılan şikayetler de dikkate alınmamış iddiaya göre) Türkiye hem çocukları şiddete hem de kadınlarımızı cinselliklerini kullanarak para kazanmaya teşvik eden sanal ortam tehlikesi ile karşı karşıya. Yıllardan beri bu alanlarda öyle büyük serbestiyet sağlanmış ki bugün iş artık çığırından çıkmış gibi görünüyor. Sohbet siteleri altında her türlü rezillik yaşanıyor.

Evet, vekillerimizin çocuklarımızın karşı karşıya kaldığı tehlikelere karşı dikkat çekmeleri çok güzel, oldukça yerinde. Ancak hem çocuklarımızın hem kadınlarımızın içinde bulundukları tehlike çok net. Bu konularda geç kalınmaksızın, çok sıkı önlemlerin alınması şart. İşin aslına bakarsanız bazı konularda iş işten geçmiş; daha vahim bir toplumsal yapı ile karşı karşıya kalmamak için en kısa sürede oldukça etkin bir mücadelenin başlaması gerekiyor. Özellikle sosyal medya uygulaması adı altında kadın cinselliğini kullanan, çocukların ruh ve akıl sağlığını tehlikeye atan, onların zihinlerine anormal şeyleri normalmiş gibi yerleştiren her türlü internet sitesi, uygulama ve sosyal medya yasaklanmalı. Tabi eğer kendileri bu tür sakıncaları ortadan kaldırmazlarsa. Zira bu işin şakası yok; tehlikede olan sadece kadınlarımız ve gençlerimiz değil, hepimiziz. Zira insanlarımızın önemli bir bölümü kendi hayatlarını bırakıp sanal bir hayat yaşamaya başlamış durumdalar!

Bugün gençlerin bıçaklı saldırıları ile gündeme gelen sosyal medya, internet gibi ortamlarda bir ulusu batırmak çok zor değil. Bizim toplumumuz çok hızlı bir ahlaki çöküş içinde ve bunun başat sorumlusu genel anlamda internet, özel olarak da şiddet içeren oyunlar ve kadın cinselliğini kullanan sosyal medya uygulamaları.

Tehlikenin ne kadar büyük olduğunun henüz tam olarak farkında değiliz. Farkına vardıklarında iş işten tamamen geçmiş olacak!