HAMAS'ın Siyasi Lideri İsmail Haniye, 31 Temmuz 2024 günü, saat 02:00 sularında İran'ın başkenti Tahran'da İran Devrim Muhafızlarının kontrolünde olduğu söylenen bir binada uğradığı bombalı saldırı sonucu şehit oldu. 

İsmail Haniye, suikasta kurban gitmeden önce İran'ın Türk asıllı Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın göreve başlama törenine katılmıştı. 

İsmail Haniye 1987'den bu yana HAMAS'ın önde gelen isimlerinden birisiydi. Daha önce Filistin Ulusal Yönetimi'nin başbakanı ve Gazze Şeridi Yönetimi'nde Hamas Şefi olarak görev yapmıştı. 2017 yılında Hamas Siyasi Bürosu başkanlığına seçilmişti.

7 EKİM SALDIRILARINDAN BU YANA 40 BİN FİLİSTİNLİ HAYATINI KAYBETTİ

Bilmem hatırlar mısınız 7 Ekim 2023 Cumartesi sabahı HAMAS İsrail'e yönelik bir saldırı başlatmış, hatta bu saldırı İsrail'e festival için gelen bir kadının esir alınması ve bir araçla taşınması ile hatırlanır hale gelmişti.

HAMAS'ın o saldırılarından bu yana İsrail Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 16 bin 314’ü çocuk, 10 bin 980’i kadın olmak üzere 39 bin 480 Filistinliyi öldürdü, 91 bin 128 Filistinliyi yaraladı. Ne yazık ki dünyanın gözü önünde bir şehir halkıyla birlikte adeta yok edildi. Çocuklar diri diri yakıldı bombalamalar sonunda. Belki 150'ye yakın sadece gazeteci hayatını kaybetti bu saldırılarda!

İsrail, HAMAS'ın Siyasi Lideri İsmail Haniye'yi şehit etmesinin ardından birkaç gün önce de HAMAS'ın askeri kanadı olan İzzeddin El Kassam Tugayları komutanı Muhammed Deif'i, 13 Temmuz'da gerçekleştirdiği saldırıda öldürdüğünü ileri sürdü. Bu iddia El Kassam Tugayları tarafından yalanlandı.

İRAN, KENDİ ÜZERİNDE TOPLANAN ŞÜPHELERİ İZALE ETME ADINA SALDIRABİLİR

Tüm bu gelişmeler bölgemizde tansiyonu yükseltti. İran, İsmail Haniye'nin kendi evinde, hem de iddialara göre 2 ay önce yerleştirilmiş bir bomba ile öldürülmesinden duyduğu rahatsızlığı İsrail'e karşı her an saldırı yapabilecekleri, canını sevenlerin İsrail'i boşaltmaları gerektiği yönündeki tehditleri ile gidermeye çalışıyor. Zira bizzat İran resmi makamları tarafından doğrulanan fotoğraflara göre, İsmail Haniye'nin kaldığı binada sadece onun kaldığı tarafı bombalı saldırıdan zarar görmüş, binanın diğer bölümlerinde en küçük bir saldırı emaresi yok.

Evet, gördüğünüz gibi bölgemizde tansiyonlar yüksek. Dünya borsaları bu yüzden Cuma günü önemli düşüşler yaşadı.

7 EKİM SALDIRISI İSRAİLİN ELİNE BÜYÜK KOZ VERDİ, ONLAR DA ACIMASIZCA KULLANDI

Bir yanda arkasına başta ABD olmak üzere bütün Batılı güçlerin tam desteğini almış İsrail, diğer tarafta görünüşte ABD ve İsrail'in azılı düşmanı ancak yapıp ettiklerine bakıldığında sanki gizli müttefikleri intibaını uyandıran bir İran!

Aslına bakarsanız İslam coğrafyasındaki insanlar başlarına gelenlerden ders almıyor ve alamıyorlar. 

7 Ekim 2023 saldırısını duyduğumda İstanbul'daydım. Müslüman kardeşlerimizin HAMAS'ın İsraillilere yönelik saldırılarından memnuniyet duyduklarını, sevindiklerini görünce üzüldüm. Çünkü birkaç İsrailliyi öldürmek İsrail'e zarar vermek değil eline fırsat vermekti!

İsrail, bu tür saldırılar yüzünden, kendi topraklarını korumak için kurulmuş Filistinli direniş örgütlerini tüm dünyaya bir terörist gibi pazarladı, bu tür teröristlere karşı kendisinin savunma hakkı olduğunu ve bunu kullandığını söyleyerek sürekli olarak katliam yaptı, Filistin topraklarını karış karış işgal etti, kendi topraklarına kattı. Tüm bunlara rağmen aynı oyuna gelmekten bıkıp usanmadı gerçekte masum, gerçekten mağdur olan insanlarımız ve onların sözde savunucuları.

BİRİNE YARDIM ETMEK İSTİYORSANIZ ÖNCE O YARDIMI YAPABİLECEK KADAR GÜÇLÜ OLMALISINIZ!

Hemen şunu söylemekte fayda var: Bu dünyada bir kimseye maddi olarak yardım etmek istiyorsanız ilk önce maddi olarak o yardımı yapabilecek kadar imkana, güce sahip olmanız gerekmektedir. O imkana sahip olmadan yardım edermiş gibi davranışlar sergilemek, yardım edecekmiş gibi umut vermek sizin yardımınıza, desteğinize muhtaç insanlara, topluluklara boş ümitler vermek, yeni hayal kırıklıkları sunmaktır. Başka da bir şey değildir. 

Burası dünya ve burada dünyanın acı gerçekleri geçerlidir. Bugün dünyayı büyük oranda ABD yönetiyor. Bugün bizim kullandığımız bilgisayar sistemlerinden sosyal medya aygıtlarına kadar hemen her şey ABD'nin global şirketlerine aittir. Teknoloji ve askeri imkanlarda ABD dünyanın en büyük gücüdür ve Çin'in ABD'yi geçebilmesi bu gidişle ancak 2036 yılında mümkün olabilecektir. Dünyada ne yazık ki iki kutup yoktur şu an; tek kutup vardır. O da ABD ile birlikte hareket eden Batılı güçlerdir!

Bugün bölgemizde bir savaşın patlak vermesi ihtimali bulunuyor. Gerçek bir savaş olacağını düşünmüyoruz. Muhtemelen göstermelik bir savaş oyunu olacak sadece. Bunu nereden mi çıkarıyoruz?

İRAN'DA DEVRİM YAPTIRDILAR, IRAKLA SAVAŞTIRIP HER İKİ TARAFI ZAYIFLATTILAR

Şubat 1979'da gerçekleşen bir devrimle İran monarşiden, sözde İslam Hukuku ve Şii Mezhebi görüşlerini esas alan İslam Cumhuriyetine dönüştürüldü.

Bundan yaklaşık bir buçuk yıl sonra ise Irak ile İran arasında bir savaş başlatıldı. Irak'ın İran'a saldırması, İran'da kurulan rejimi cezalandırmak için Batılı ülkelerin desteklediği bir hareket gibi gözükse de neredeyse 8 yıl sürdü. En az 1 milyon insanını kaybetti iki taraf. İran daha fazla kayıp yaşadı. Her iki ülkenin yaşadığı ekonomik kayıp ise 1 trilyon doları geçti.

Irak ile Iran savaştırıldı, her iki ülke de kaybetti hem insanlarını hem ekonomik imkanlarını. Peki kim kazandı?

Elbette Ortadoğu'ya bir fitne daha eken Batılı ülkeler ve tabi İsrail! Aslında bu bölgede olup biten her şey İsrail'in güvenliği içindir. İleride İsrail'e tehdit olabilecek her unsurun zamanında engellenmesi ya da ortadan kaldırılması düşüncesine dayanmaktadır. Bugünlerde ABD başkanlık yarışı var. Kasım ayında ABD'de gerçekleştirilecek bu seçimler öncesinde her başkan adayı İsrail'in güvenliği için yapabileceklerini kamuoyu ile paylaşmak zorunda kalmaktadır. Çünkü dünyayı ABD başta olmak üzere Batılı güçler yönetmektedir halen ve onlara hükmeden de İsrail'in tüm yapıp ettiklerini destekleyen Yahudilerdir.

ARZ-I MEVUD'A GİDEN YOLDA ONLARA HER ŞEY MÜBAH!

Yahudilerin Arz-ı Mev'ud hedefi var. Yani Allah'ın Hz. İbrahim ve onun soyundan gelenlere vaat ettiği topraklar. Yahudilere göre Mısır'dan Fırat Nehrine kadar olan tüm bölgeyi kapsamaktadır. Elbette Filistin toprakları ve Mezopotomya bu bölge içindedir. Mezopotamya günümüzde Irak, kuzeydoğu Suriye, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve güneybatı İran topraklarından oluşmaktadır. Ancak öyle görünüyor ki İsrail, kendisine tehdit olabilecek hiçbir gücü bu bölgede net olarak istemiyor. Önce birbirlerine kırdırıyor, iç karışıklık çıkartıyorlar, yeteri kadar zayıflayan olunca onu kendileri ortadan kaldırıyor. Irak'ın ve Suriye'nin etkisizleştirilmesi, İran ve Türkiye'nin sürekli iç karışıklıklar ve terörle uğraşmak zorunda bırakılması hepsi planlı ve programlı. Her şey İsrail'in güvenliği için.

İşte bu yüzden İsrail'e saldırmak pek kolay değil. Zira karşınızda başta ABD olmak üzere tüm Batalı güçleri bulma imkanımız var. 

Dünyamız bu tek kutuplu güç dengesizliği ortadan kalkmadan huzur bulamaz. Bu yüzden bölgemizde olup bitenlerin yarın nereye evrileceğini kestirmek pek kolay olmuyor. Çünkü bölgede dengelerle oynayan güçler belli. İran'ın onların karşısında mı yanında mı olduğunu anlamak çoğu zaman mümkün değil ve olup bitene bakınca sanki gizli ortakları gibi.

Bu tablodan bir huzur çıkmaz, çıkacak gibi de görünmüyor. Önümüzdeki günlerde İran kendi üzerinde oluşan şüpheleri izale etme adına İsrail'e saldırabilir ve bölgede yeni bir gerginlik yaşanabilir.

Allah sonumuzu hayretsin!