Bazen bir futbol kulübü bir şehrin en önemli motivasyon araçlarından biri haline gelir; Eskişehir'de olduğu gibi. Bazen o futbol takımı elde ettiği başarılarla, verdiği mücadelelerle tarih yazar, tarihin kendisi olur; Eskişehirspor'un yaptığı gibi.
Elbette Eskişehirspor "3-4 Büyükler" olarak adlandırılan İstanbul takımlarına karşı mücadele vermek için kurulmamıştır sadece. Eskişehirspor Anadolu'nun mücadele eden, başarılara imza atan, şehrinin halkının göğsünü kabartan markası olmuştur. Kendi şehri haricinde daha başka şehirlerde taraftar edinmiş kaç şehir futbol kulübü sayabilirsiniz ki!
SÜPER LİGDEYKEN EKONOMİK OLARAK DA KAZANIYORDU KENT
Eskişehirspor ne yazık ki tarihine göre belki yüzümüzü yere eğmemize vesile olacak bir yerde, Amatör Ligde bugün. Evet Süper Ligden düştükten sonra düşüşümüz de hızlandı. Takım düştükçe taraftar düştü motivasyon olarak, şehir düştü. Süper Lig takımı olduğunuz zaman şehrin geliri de artıyor. Çünkü başka takımlarla maç yaptığınız zaman en azından o takım geliyor otellerinizde kalıyor, onların taraftarları geliyor ve orada burada masraf ediyor. Süper Lige çıkmış bir takım olmanın havası, onun şehre verdiği pozitif enerji tartışma konusu yapılmayacak kadar olumlu bir değerdir ve pozitif etkisini tartışmaya gerek de yoktur.
BURSASPOR KAMPANYADAN 296 MİLYON TL TOPLADI
Şimdi 3. Lige düşmüş Bursaspor için 27 Mayıs 2024 tarihinde başlatılan "Yanındayım Bursaspor" kampanyasında birikmiş 296 milyon TL'yi konuşuyoruz. Evet bu kadar para 1 milyar 540 milyon TL borcu olan bir takım için yeterli para değil ama hatırı sayılır bir para. O ligde iyi işler çıkarmalarına vesile olabilecek bir para. Dolayısı şehrin takımları için kenetlenmelerine vesile olabilecek bir gelişme ve trend bu kampanya. Kısmen başardılar da. Benzer bir kampanyanın Eskişehirspor için de yapılması için taraftar çağrıda bulunmuştu ama seçim süreci, şu bu derken kimse böyle bir şeyle ilgilenmedi. Belki de arzu edilen desteğin bulunamayacağı düşünüldü!
Bir kulübün en önemli gelir kalemleri tribün gelirleri, forma satışından elde edilen gelirler, oluyorsa eğer futbolcu satışından elde edilen gelirler, formaya alınan reklamlar, stada alınan reklamlar, bağışlar vesaire.
TRİBÜNDEKİ HER TARAFTAR YILLIK 10 BİN VEREBİLMELİ, 26 BİN TARAFTAR ÇIKMALI
Tribün gelirlerini aman aman bir para tutmadığını biliyoruz. Ancak esas gelir kalemi burası olmalı. Takımınızın Amatör kümede oynaması sizin de çok düşük bir bedelle maçını izlemenize imkan sağlamamalı, siz yine hak ettiğini düşündüğünüz bir bedelle destek olmalısınız. Bugün zaten paranın bir kıymeti kalmadı. Bu şehirde Eskişehirspor'un maçlarını izlemek için 26 bin kişi bulsak ve bunlar sadece yıllık olarak 10 bin TL verse 260 milyon TL gelir elde edilebilir. Bu şehirde 50 bin kişi Eskişehirspor forması ile tanışsa ve 1000 TL forma başına gelir elde edilse 50 milyon TL de oradan kazanç olur. Diğer sponsorluk gelirleri, yayın hakları, belediyelerin katkıları, şunlarla bunlarla da hiç değilse bir 50 milyon TL çıkarsak 360 milyon TL'lik bir gelir elde edilebilir. Peki olmayacak bir şey mi? Hayır olabilecek ve olması gereken bir şey!
KONYALILAR KOMBİNEDE TAKIMLARINA TAM DESTEK OLDULAR
Efendim, bu rakamlar çok uçuk, çok afaki. Hiçbir zaman Eskişehir'de bu kadar bilet ve forma satışı olmaz ve o kadar gelir de elde edilemez! Böyle bir itiraz da olabilir. Ancak unutmamak lazım ki komşumuz Konya'da Konyaspor'un 26 bin 300 adet satışa çıkan kombinesinin 21 kadarının tükendiği konuşuluyor. Umdukları bir başarıyı elde edemeyen takımlarına karşı Konyalıların verdiği destek bugünlerde her yerde örnek gösteriliyor.
Biz öteden beri söz konusu Eskişehirspor olduğunda hep aynı şeyi söyledik: Kulüpleri taraftarlar sırtlamalı esas. Eskişehirspor'un devası bir taraftar kitlesi var. Sadece bu taraftar kitlesi bir yıl boyunca takımına harcayacağı miktarı net olarak bir kenara ayırmalı. Günlük sigara tüketim bedeli kadar takımlarına da harcayabilseler örneğin birçok şey kolaylaşacak. Elbette kulübün yönetimi önemli. Elbette kulübü yönetenlerin parayı nasıl harcadıkları önemli. Ama önce paranın olması lazım ki yönetilebilecek bir takım ve kulüp olsun! 50-100 TL bilet almaya devam ederek kulübe destek olmuş olmuyoruz beyler, kulüp bize destek olmuş oluyor. Bu da taraftarlığımızı dillere düşürür, biz uyarmış olalım!
SÜPER LİGDE KALDIĞI SÜREDE VERDİĞİ MÜCADELE İLE TARİH YAZDIK
Biz herhangi bir şehir değiliz, biz Eskişehir'iz! Bu şehrin futbol kulübü de herhangi bir futbol kulübü değil; parlak ve şanlı bir mazisi olan bir kulüp. Eskişehirspor tarihine İstanbul takımlarına karşı verdiği mücadeleler damgasını vurmuştur. Evet İstanbul takımlarına karşı en başarılı olmuş ikinci Anadolu kulübüdür Eskişehirspor. Ancak yıl Süper Ligde olmamasına rağmen elde etmiştir bu başarıyı. Süper Ligde kalmaya devam edebilseydik son 8 yıldır, muhtemelen bu tabloda birinci sıraya yükselmiş olacaktık.
Eğer Eskişehirspor'u seviyorsak can-ı gönülden, onun taraftarı olmaktan gurur duyuyorsak artık lafı sözü, lakırdıyı bir kenara bırakacağız ve elimizi cebimize atacağız. Sadece zenginlerden, devletten, yönetimden, belediyelerden bir şeyler bekleyerek bir kulüpte süreklilik sağlanamaz. Ne zaman ki taraftar bilinciyle kulübe maddi olarak da sahip çıkarız on binlerce Eskişehirli olarak, işte ondan sonra düzgün bir yönetimle bu kulüp önemli başarılara imza atar ve eski günlerine tekrar döner. Aksi takdirde kimi yönetime getirirsek getirelim belki bir üst lige çıkar ama daha üstüne çıkamayız!
BİRAZ BAŞARI LAZIM Kİ TARAFTAR GERİSİNİ HALLETSİN!
Burada söylediklerimizi bu taraftar yapabilir. Ancak bunun için mevcut takımın, mevcut yönetimin başarılı olacağına dair işaretler verilmeli. 15 kadar futbolcu biraz daha özenle seçilip takıma kazandırılmış gibi. Evet, pahalı olarak aldığımız doğru futbolcuları. Bu yöndeki eleştirilere biz de katılıyoruz. Ama madem o kadar paraları veriyoruz bunun karşılığını onlardan beklemeliyiz değil mi?
Evet, Eskişehirspor artık başarılı olmak zorunda. Çünkü o daha sonraki başarıların ve bu başarılara destek olanların önüne açacaktır. Sonrasında taraftar üzerine düşeni yerine getirecektir. Öyle umuyoruz. Ama esas destek taraftardan gelmeli. Yoksa bu kısır döngü devam eder gider!
