Strateji uzmanları ve yönetim bilimciler “Geleceği yönetmek” kavramına odaklanmış durumdalar. Kurumların, işletmelerin stratejik planları oluşturuluyor. Minimum beş yıllı bir süreci kapsıyor hazırlanan planlar. Beş yıl sonra nerede olmak istiyorum? Sorusuna cevaplar aranıyor. Masalarda darmadağınık kâğıtlar, beyin fırtınasından yorgun düşmüş bedenler bir kahvenin sıcaklığında yorgunluk atmaya çalışıyorlar. Yorgunluğu atmaya çalışan bedenler, “Acaba benim stratejik planım ne durumda?” sorusunu soramıyor bir türlü, kişisel stratejik plan” kavramı henüz moda olmadı. Uzmanlar, yönetim danışmanları bu kavrama yoğunlaşmadılar çünkü. Oysa bir işletmenin, bir kurumun strateji ile tanışabilmesi için kişisel stratejik planını oluşturmuş insan kaynaklarına ihtiyacı var. Kişisel stratejik plan oluşturmak: Ben kimim? Yeteneklerim, becerilerim hangi yönde? Güçlü ve zayıf yönlerim, kör noktalarım nereler? Gelecekte nerede ve ne yapıyor olacağım? Sorularını sormakla başlar. Strateji oluşturamayanlar, gelecekle ilgili kestirimlerde bulunamayanlar sadece yola çıkan yolcuları izlerler. Tıpkı yanda yönünü kaybeden yolcu gibi.“ Acaba hangi yoldan gitsem?” sorusunu sorup, esen rüzgârın yönlerini belirlemesini beklerler. Bu tip çalışanların bulunduğu kurumlarda yapılan vizyon ve beyin fırtınası toplantılarından ise yaratıcı, uygulanabilir öneriler çıkmayacak, sadece alınan kararlar onaylanacaktır. Bireyler kendilerini geliştirmeye başladığında, beyin ve akıl haritalama ve kuantum düşünceyi öğrendiklerinde, iş yaşamı ve özel yaşamlarında fark yaratmaya başlayacaklardır. Kurumsal açıdan bakıldığında ise; farklı düşünce sistematiklerini işe koşan beyinler sinerji oluşturacak, bu da kurumsal anlamda değişim ve gelişmeye katkı sağlayacaktır.
(Alis)] “Bana hangi yoldan gitmem gerektiğini söyler misin?" "Bu neyi istediğine ve neye ulaşmaya çalıştığına bağlı" dedi kedi ““Şey, bilmem ki…"dedi Alis "O zaman hangi yoldan gittiğin fark etmez" dedi kedi. (Lewis Carroll , Alis Harkalar Diyarında)
Aslında yaşam; provası yapılamayan bir yolculuktur. Menüden yemek seçer gibi bir yaşamı seçme şansına ne yazık ki sahip değiliz. Bugün dün aldığımız kararların sonuçlarını yaşıyoruz. Provasını yapamasak ta yaşadığımız hayatın, bugün, şimdi alacağımız kararlar belirliyor yarın nerede ve ne yapıyor olacağımızı. Onun için sevgili okuyucular, yarından tezi yok kişisel Stratejik planlarımızı oluşturmaya başlayarak, iş, aile ve sosyal yaşamımızı daha renkli kılmaya ne dersiniz?
Stephen R.Covey 8'inci alışkanlık adlı kitabında “Sesimizi keşfetme gücü bize doğduğumuzda bağışlanan potansiyelde yatar. Gizli ve gelişmemiş olsa da, büyük insan olma tohumları o zaman ekilmiş. Kendi kararımız ve çabamız olmadıkça büyük ölçüde açılmadan kalacak muhteşem “doğuştan gelen armağanlar” yetenekler, kapasiteler, ayrıcalıklar, zeka, fırsatlar-bize sunulmuştur. Bunlar sayesinde insanın içsel potansiyeli muazzam, hatta sınırsızdır ”der. Doğuştan getirdiğimiz sınırsız yetenek ve potansiyelimizi açığa çıkartmanın yolu, kendimizi tanıyarak, yaşam boyu öğrenmekten geçiyor.