Partilerin belediye başkan adayları ile belediye meclis üyesi adayları kesinleşti. 20 Şubat, listelerin son teslim tarihiydi. 24 Şubat’a kadar itiraz süresi vardı, o da geride kaldı. Böylelikle artık önümüzde daha net bir tablo var. Belediye Başkan Adayları anlamında bir merak yoktu aslında, zira çoğu partinin adayları büyük oranda belli olmuştu. Fakat meclis üyesi adayları merak ediliyordu. Özellikle CHP ile AK Parti’de kimler aday yapılacaktı? CHP ile AK Parti kadar olmasa da İYİ Parti’nin listesi de merak konusuydu.

*

Ve aday olacak isimler belli oldu. Belli oldu olmasına da, bu sefer de kimlerin seçilebilecek yerlerden aday olduğu, kimlerin oy anlamında katkı sağlayabileceği tartışılmaya başlandı. Bu noktada her seçim döneminde gerçekleşen serzeniş yine baş gösterdi. Seçilecek yerden aday gösterilmeyenler “diğerlerinin kerameti ne” diyerek tepki göstermeye başladılar. Elbette bu tepkiyi aleni bir biçimde dile getirmiyorlar. Yakın çevrelerine sohbet ortamlarında ifade ediyorlar. Öyle ki bazılarının “beni düşük profilli insanların gerisine koyuyorlarsa o halde onlar çalışsın, kazandırsınlar da görelim” dedikleri konuşuluyor. Bazılarının ise direkt partisinin aleyhinde çalışma yürüteceklerini duyuyoruz.

*

Siyaset böyle bir şey. Aktif politika yapmak isteyenler dünyaya bakışları çerçevesinde bir partiye katılıyorlar. Kuşku yok ki bu katılım karşılıksız değil. Bazıları memleket için, bazıları rant için, bazıları koruma kalkanı edinmek için, bazıları sosyalleşmek için, bazıları da itibar için siyaset yapıyor. Ve haksızlığa uğradığını düşünenler mensubu olduğu partinin aleyhine dahi çalışmaktan geri durmuyor. Elbette bu sadece Türkiye’de geçerli olan bir durum değil. Dünya siyasetinde de benzer durumlar yaşanıyor.

*

Öte yandan şunu da söylemek zorundayım. Partilerin meclis üyesi aday listeleri incelendiğinde, evet, sırasının hakkını veren deneyimli, donanımlı, iş bitirici ve kitlesi olan isimlerin olduğunu görüyoruz. Fakat öyle isimler de görüyoruz ki, aman Allah’ım! Kerameti ne? Ne ara siyasete girmiş? Kitlesi hani? İş bitirici mi? Donanım nerede? Deneyim hak getire! Fakat gelin görün ki muktedirler tarafından seçilecek yerlerden aday yapılmışlar! Topluma, şehre, siyasete ve belediye yönetimine katkı sunmayacakları veyahut sunamayacakları su götürmez bir gerçek. Fakat muktedirlere katkıları olmuş ya da olacak ki meclis üyesi yapılıyorlar! Bu vaziyeti de sadece Türkiye’de oluyor diye bellemeyin, elbette Dünya siyasetinde de çok güzel örnekleri mevcut.

*

Yazımı sonlandırırken şunu söylemek isterim. Seçimde başarılı olmak için kampanya sürecinde uygulanması ve etkin kullanılması gereken pek çok unsur söz konusu. Meclis üyesi adaylarının da iyisiyle kötüsüyle kampanya sürecinde rol oynayacakları aşikar. O nedenle etkili ancak seçilemeyecek yerden meclis üyesi adayı yapılmak suretiyle gönül kırıklığına sebebiyet verilen isimlerle temasa geçilip gönül almak faydalı olur.

eskisehirilkhaber.com